Ana içeriğe atla

Her Müslüman Bir Bilaldir


Her Müslüman Bir Bilaldir. Irkçılık İnsanlık Suçudur.

Irkçılık ideolojik bir düşünce değil, aksine psikolojik bir hastalıktır. *Malcolm X

İnsanlığa ırkçılığın kötü olduğunu anlatan İLK insan Peygamberimiz asm şöyle demişti;

“Beyazın siyaha, siyahın beyaza üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvadadır.”

"İslâm, Câhiliyetten kalma ırkçılık ve kabileciliği ortadan kaldırmıştır."

İnsanları milletlere ve kavimlere bölüp dillerini ve renklerini farklı kılan Allah’tır. Demek ırkçılıkta gizli olarak Allah’a karşı bir düşmanlık ve husumet vardır. Zira fiili beğenmemek gizli olarak faili beğenmemek demektir. Irkçılık eşittir Allah düşmanlığı desek, mübalağa etmiş olmayız.

Zaten ilk ırkçı ne demişti;

İblis, “Ben ondan daha hayırlıyım. Beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın” dedi. *Sad 76

Peki çözüm; Tarihi olarak İslam medeniyetleri, azınlıklara, Batı’da şu ana kadar elde edilenden daha fazla hoşgörü göstermiş ve daha çok özgürlük sağlamıştır. Özellikle azınlıklara devletin genel hukukundan farklı hukuk-u şahsiyeyi devam ettirme izni verme anlayışı, alt kültürlerle muhtemelen Batı’da şuanda mevcut olandan daha fazla özgürlük seviyesi meydana getirmiştir. Menocal ve Lowney, Ortaçağ Müslüman İspanya’sını, Akyol Osmanlı imparatorluğunu betimlemektedir, Toynbee ise şöyle yazmıştır: “Müslümanlar arasında ırk bilincinin yok edilmesi, İslam’ın en mümtaz ahlaki başarılarından biridir. Çağdaş dünyada genelde olduğu gibi İslam’ın hoşgörü ve barış değerlerinin yayılmasına büyük ihtiyaç var.” Sakiko Fukuda-Par şöyle yazmıştır: “Kültürel özgürlüklerin (İslam medeniyetlerinde tarihsel olarak sağlanan şekliyle) sağlanması dünyanın en zorunlu ihtiyaçlarından birisidir.” * Asad Zaman-İslam İktisadının Güncel Durumu

Aramızda çözüm olarak dini yaşamak yerine, dini kaldırmak olarak görenlere ise Bediüzaman’ın cevabı şu olmuştur; 

Din-i İslâmı Hıristiyan dinine kıyas edip Avrupa gibi dine lâkayt olmak, pek büyük bir hatadır.

Çünkü Avrupa dinine mutaassıp olduğu zaman medenî değildi; taassubu terk etti, medenîleşti.

Hem din onların içinde üç yüz sene muharebe-i dahiliyeyi intac etmiş. Müstebit zalimlerin elinde avâmı, fukarayı ve ehl-i fikri ezmeye vasıta olduğundan, onların umumunda muvakkaten dine karşı bir küsmek hasıl olmuştu. İslâmiyette ise, tarihler şahittir ki, bir defadan başka dahilî muharebeye sebebiyet vermemiş.

Hem ne vakit ehl-i İslâm dine ciddî sahip olmuşlarsa, o zamana nisbeten yüksek terakki etmişler. Buna şahit, Avrupa'nın en büyük üstadı Endülüs devlet-i İslâmiyesidir. Hem ne vakit cemaat-i İslâmiye dine karşı lâkayt vaziyeti almışlar; perişan vaziyete düşerek tedennî etmişler.

Hem İslâmiyet, vücub-u zekât ve hurmet-i ribâ gibi binler şefkatperverâne mesâil ile fukarayı ve avâmı himaye ettiği, اَفَلاَ يَعْقِلُونَ.. 1     اَفَلاَ يَتَفَكَّرُونَ.. 2     اَفَلاَ يَتَدَبَّرُونَ     .. 3 gibi kelimâtıyla aklı ve ilmi istişhad ve ikaz ettiği ve ehl-i ilmi himaye ettiği cihetle, daima İslâmiyet fukaraların ve ehl-i ilmin kal'ası ve melcei olmuştur. Onun için, İslâmiyete karşı küsmeye hiçbir sebep yoktur. *Bediüzzaman Said Nursi-Mektubat

Dipnot-1 "Akıl etmezler mi?" Yâsin Sûresi, 36:68.

Dipnot-2 "Tefekkür etmez misiniz?" En'âm Sûresi, 6:50.

Dipnot-3 "Gereği gibi düşünmezler mi?" Nisâ Sûresi, 4:82.


Velhasıl işte tecrübe işte tarih işte akıl! Tercih sizin.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ahlâk-i Adudiyye Şerhi - Taşköprülüzade Ahmed Efendi - Kitap Haritası

 

Kesinlikle Üzerine - Kitap Tahlili

 

Tanrı Var Mı - W. David Back / Kitap Haritası