Ana içeriğe atla

Mağara Adamı Olmak - Bu Bir İsyan

 Bu bir isyan

İnsanlığın en çok bilgi ürettiği bu çağda En ağır cehaletin yaşandığını söylesek kim inanır? Milyonlarca insanın bedenini şaçma nedenler yüzünden denize ve toprağa bırakmadık mı? Bir tekerleğin ardından kıtalar aşıp, insanların başlarını yarmadık mı? İdeolojik söylemlerle insanların saflığından yararlanıp birbirlerini öldürtütmedik mi? Ve hala bu kan oluk oluk akmıyor mu? Ülkeler dağlar yerine moloz yığınına dönüşmüş değil mi? Dünyanın bir ucunda insanlar havuzlu villasında parti yaparken Diğer ucunda masum bir çocuğun ölü bedeni sahillere vuruyorsa Ben bu çağa cehaletin çağı derim İnsanlığımı kazandırmak yerine birilerinin ölümüne sebep olan bilgi ise Lanet olsun sana Bu bir isyan Oysa ben birilerinin zevk-i sefasını Birilerinin de acı içinde nedensizce ölüşünü görmektense Mağaramda yaşamayı tercih ederdim. En azından kaybetmezdim vicdanımı Kaybetmezdim Her gün biraz daha kaybolan insanlığımı Çünkü Yaşamak her geçen gün ağırlaşan bir görev Omuzlarında şefkat barındıran Bu bir İsyan

Seslendirme: https://www.youtube.com/watch?v=cVoM_ymy35U&ab_channel=HasanG%C3%B6k

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ahlâk-i Adudiyye Şerhi - Taşköprülüzade Ahmed Efendi - Kitap Haritası

 

Tanrı Var Mı - W. David Back / Kitap Haritası

 

Vakit Niyet İstikbal-i Kıble

     "Demirden bir kalem ucu ile, fırtınalar içinde bizi tehdit eden bütün yıldırımları toplamalı. Paratonerler gibi, onları mahvetmek için" diyor Abdülhak Şinasi Hisar. Bu sözü neden dediğini hiç sorgulamadan kendi hâl dünyama göre bir kurgunun içerisine oturtup kullanıyorum, kendime bir motivasyon bir itki elde ediyorum adeta bu sözle.       Sözler insanlara ait bir büyü gibi. Değiştirmeyi amaçlıyan eller gibi kulaklarımızın içinden girip beynimizin ve tüm bedenimizi istila ediyor. Bedenin ne yapmak istediğinin bir önemi yok sadece sözün emri ve hissettirdikleri var. Böyle bir durumda kulaklardaki barikatın çok önemi kalmıyor tabi. Özellikle verilerin böylesine çoşkun bir nehirden aktığı gibi akan bir çağda..       Veriler, duyduklarımız ve gördüklerimiz.. Beynimizin içine dalıp karar mekanizmamızı etkileyen her ne varsa, kaçı bizim kontrolümüzde? Kendimize yedirdiğimiz "kontrol bende" manifesto sözü bile kontrolün bende olmadığın...