-İnsanoğlu tüm hakikatlerin, gerçeğin farkında olduğu halde neden yanlışlar üzerinde ısrarla durmak ister? Neden doğru yaşamak işimize gelmez? Tamam çünkü nefse hoş geliyor ve şeytan sürekli sinsi düşüncelerle aklımızı çelmeye çalışıyor anlıyorum ama bu hususta içimizi ferahlatacak bir açıklaması olan var mıdır aramızda? Saygıyla, selametle...
Bu sorunun benzerini Said Nursi'ye de sorumuşlar cevabı şu olmuş: "Ey kardeşlerim; bu zamanda öyle dehşetli cereyanlar ve hayatı ve cihanı sarsacak hadiseler içinde hadsiz bir metanet ve itidal-i dem ve nihayetsiz bir fedakârlık taşımak gerektir. Evet, يَسْتَحِبُّونَ الْحَيٰوةَ الدُّنْيَا عَلَى اْلاٰخِرَةِ 1 ("Onlar dünya hayatını seve seve âhirete tercih ederler." İbrahim Sûresi, 14:3) âyetinin mânâ-yı işarîsiyle, âhireti bildikleri ve iman ettikleri halde dünyayı âhirete severek tercih etmek ve kırılacak şişeyi bâki bir elmasa bilerek rıza ve sevinçle tercih etmek ve âkıbeti görmeyen kör hissiyatın hükmüyle, hazır bir dirhem zehirli lezzeti, ileride bir batman sâfi lezzete tercih etmek, bu zamanın dehşetli bir marazı ve musibetidir. O musibet sırrıyla, hakikî mü'minler dahi bazan ehl-i dalâlete taraftar olmak gibi dehşetli hatâda bulunuyorlar. Cenâb-ı Hak, ehl-i imanı ve Risale-i Nur şakirtlerini bu musibetlerin şerrinden muhafaza eylesin. Âmin.
Said Nursî"1
Burada dikkat çekilen cümle; "âkıbeti görmeyen kör hissiyatın hükmüyle" yani insan, hissiyatlarının aldatmacası veya hissiyatlarının cazibesi nedeniyle biran önce yapmak istiyor. Hayatta karar alırken (özellikle gençlikte hissiyatın hükmettiğini söylerler) mantıki karar almak her zaman daha isabetli olacaktır. Mantıki hareket eden adam ahireti bildiği halde haram lokmaya meyledebilir mi? Ancak hissi bir kararla meyledebilir mesela toplum baskısı bunun bir numaralı örneklerinden, toplum senden sigaraya, alkole vs. başlamanı tetikleyebiliyor yada biran önce evlen, iş kur, araba al diye baskı oluşturabiliyor. Ee biz ne yapıyoruz ilkinde bir havaymış gibi kötü alışkanlıklara müptela oluyoruz, ikincisinde geride kaldım, ezik kaldım düşüncesiyle faize, borca harama bulaşabiliyoruz. Dikkat ettiysen bir çok olayda hissiyatımızla alakalı kararlar sonucu hatalarımızı görebilirsin. Bu yüzden mantıki hareketlerle ilerleyerek yaşamak bizim için daha avantajlı olabilir. İki artı iki dört kesinliğinde ahirete inanan biri hatasız kul olamaz ama tefekkürün verdiği kuvvetle kendini ıslah etme yolunda ilerleyebilir.
Bir diğer durum ise aslında sorunun gittiği yer, ya da anladığım kadarıyla; şeytan neden yaratıldı, neden vesvese yeriz? gibi Allah'ın zahirde kötü batında bizi terakki ettirecek şeylerin mekanizmamızdaki etkilerini tam olarak anlayamamamız. Yoksa Allah'ın yarattığı her şey güzeldir, güzele hizmet eder.
"Halbuki, eşyanın insana ait gayesi bir ise, Sâniinin esmâsına ait binlerdir. Meselâ, kudret-i fâtıranın büyük mu'cizelerinden olan dikenli otları ve ağaçları muzır, mânâsız telâkki eder. Halbuki onlar, otların ve ağaçların mücehhez kahramanlarıdırlar. Meselâ, atmaca kuşu serçelere tasliti, zahiren rahmete uygun gelmez. Halbuki, serçe kuşunun istidadı, o taslitle inkişaf eder."2
Atmaca kuşunun serçe kuşuna musallat olması, serçe kuşunun gelişmesine vesile olur. Bizlere de şeytan ve vesveselerin gelmesi geliştiriyor. Bir nevi kamçıyla atın hızlanmasını sağlanması gibi vesveselerimize cevap buldukça, varoluş amacımız olan Allah'ı daha fazla tanımaya başlıyoruz aslında. Şeytan saldırdıkça korunmak için ibadetlerimizi daha huşulu ve daha çok yapmaya çalışıyoruz. Ek olarak da kötünün varlığıyla iyiliğin mahiyetini hatta iyinin ne olduğunu anlıyoruz.
1.Tarihçe-i Hayat 381
2.Sözler 315
Yorumlar
Yorum Gönder